-
gözyaşı kemiği : isim, anatomi Göz çukurunun ön kısmındaki ince, ufak, zarımsı kemik
-
saban kemiği : isim, anatomi Burun boşluklarını birbirinden ayıran çeperi arkasında bulunan ince uzun kemik
-
kuru kemik : isim Çok zayıf kimse
-
kemik doku : isim, anatomi Omurgalı hayvanlarda iskeleti oluşturan bir bağ dokusu türü
-
kemik zarı : isim, anatomi Kemikleri kapsayan beyazımsı ve sedef renginde zar
-
kemik bilimi : isim Anatominin kemiklerle ilgili bölümü, osteoloji
-
göğüs kemiği : isim, anatomi Göğsün ön tarafında, üzerine kaburga kıkırdakları ile köprücük kemiklerinin eklendiği yassı kemik, iman tahtası
-
kol kemiği : isim, anatomi Kolun omuz başından dirseğe kadar olan bölümündeki tek ve uzun kemik, pazı kemiği, karaca kemiği
-
ön kol kemiği : isim Ön kolun iskeletini oluşturan iki uzun kemikten dışta olanı
-
topuk kemiği : isim, anatomi Ayağın alt ve arka kısmında bulunan kemik
-
belkemiği : isim Bir şeyin varlığı ile ilgili en önemli bölüm, temel, esas"Belkemiği Anadolu Türklüğü olan bir millî devlet kurmalıyız." - Atatürk
-
bel kemiği : isim, anatomi Omurganın beli oluşturan bölümü, oma, amudufıkari"Suriye'de bel kemiğine bir kurşun dokunmuştu." - Ö. Seyfettin
-
kamış kemiği : isim, anatomi Baldırın arka tarafında yer alan ince, uzun kemik
-
yılankemiği : isim Yapana hiçbir zaman huzur ve rahat yüzü göstermeyen suç
-
kemik erimesi : isim Düşük kemik kütlesi ve kemik dokusunun yapısında bozulma sonucu kemik kırılganlığına, yatkınlığa ve kırık riskinde artışa neden olan bir hastalık türü, osteoporoz
-
kemik rengi : isim Beyaz ile krem rengi arasında olan renk
-
kemik yalayıcı : isim Dalkavuk
-
tırnaksı kemik : isim, anatomi Göz çukurunun iç çeperinde bulunan, küçük, dört köşe ince bir çift kemik
-
aşık kemiği : isim, anatomi Çift tırnaklı hayvanların ön dizlerinde bulunan bir eklem kemiği
-
atlas kemiği : isim, anatomi Boyun omurlarının üstten birincisi
-
baldır kemiği : isim, anatomi Baldırda bulunan iki kemikten ince olanı
-
çekiç kemiği : isim, anatomi Orta kulaktaki üç küçük kemikten biri
-
dirsek kemiği : isim, anatomi Ön kolun iskeletini oluşturan iki uzun kemikten iç yanda olanı
-
diz kapağı kemiği : isim, anatomi Dizin önünde bulunan, kapak biçiminde oynar kemik
-
elmacık kemiği : isim, anatomi Yüzün yanakla göz arasında bulunan, az çok çıkıntılı bölümü"Badik Ahmet'in elmacık kemikleri, fırlak, tombul yanakları kıpkırmızı oldu." - Ö. Seyfettin
-
incik kemiği : isim, anatomi Diz kapağından topuğa kadar olan kemik
-
kalbur kemiği : isim, anatomi Alın kemiğinin arkasında, kalbur gibi küçük delikleri olan, kafatasının alt ve ön bölümünü oluşturan kemik
-
kalça kemiği : isim, anatomi Yassı, geniş, girintisi ve çıkıntısı çok olan, leğen veya kemik çatının ön ve yan bölümlerini oluşturan bir çift kemik, oma
-
karaca kemiği : isim, anatomi Kol kemiği
-
kaval kemiği : isim, anatomi Baldırda olan iki kemikten kalını, bacakkalemi"Kırılan kaval kemiği yeni yeni kaynamaya başladığında arkadaşları ona içkiye devam ederse sakat kalacağını söylediler." - İ. O. Anar
-
köprücük kemiği : isim, anatomi Omuz başıyla göğüs kemiğinin üst ucu arasında bulunan ve derinin altında belli olan uzunca kemik
-
kuyruk kemiği : isim, biyoloji Omurganın alt ucunda bulunan, kuyruk sokumu kemiği ile eklemlenen, önden arkaya doğru yassı, üçgen biçiminde kemik
-
kuyruk sokumu kemiği : isim, anatomi Omurganın bitiminde, beş kuyruk omurunun kaynaşmasından oluşan, üçgen biçiminde kemik, uca (I), pöç
-
kürek kemiği : isim, anatomi Omzun art bölümünde bulunan, üçgen biçiminde geniş ve ince kemik
-
lades kemiği : isim, anatomi Kuşlarda göğüs kemiğinin üstünde iki kanat arasında bulunan "V" biçimindeki ince kemik"Dün de muhallebicide tavuk yedik, lades kemiği çıktı." - B. Felek
-
mercimek kemiği : isim, anatomi Orta kulakta örs ve üzengi kemiği arasında bulunan küçük kemik
-
oynak kemiği : isim Diz kapağı kemiği
-
örs kemiği : isim, anatomi Orta kulakta çekiç kemiğiyle üzengi kemiği arasında, örse benzeyen kemik
-
pazı kemiği : isim, anatomi Kol kemiği
-
sağrı kemiği : isim, anatomi Bel kemiği ile kuyruk sokumu kemiği arasındaki kemik
-
tarak kemiği : isim, tıp (***) El ve ayaklarda parmaklarla bilek arasında bulunan kemik
-
tırnak kemiği : isim, anatomi Tırnağı taşıyan parmak ucundaki kemik
-
uyluk kemiği : isim, anatomi Uyluğun iskeletini oluşturan kemik
-
üzengi kemiği : isim, anatomi Orta kulakta üzengiye benzeyen küçük bir kemik
-
kemik atmak : susturmak, oyalamak için birini küçük bir şeyle avutmak"Kemikten bir tahta gibi gıcırdayarak Nihat yerinden kalktı." - P. Safa
-
kemik gibi : pek kuru, katı, sert"Kemikten bir tahta gibi gıcırdayarak Nihat yerinden kalktı." - P. Safa
-
kemiğine (veya kemiklerine) kadar : iyice, en son sınıra dek"Kemikten bir tahta gibi gıcırdayarak Nihat yerinden kalktı." - P. Safa
-
kemiğini kurutmak : iliğini kurutmak"Kemikten bir tahta gibi gıcırdayarak Nihat yerinden kalktı." - P. Safa