-
akkarınca : isim, hayvan bilimi Düz kanatlılardan, sıcak veya ılıman ülkelerde yaşayan, bitkilere çok zarar veren bir böcek cinsi, termit, divik (Termes)
-
karıncayiyen : isim, hayvan bilimi Karıncayiyengillerden, Avustralya'da yaşayan, karıncayla beslenen bir tür memeli, karıncakuşu (Echidna acule ata)
-
karıncakuşu : isim, hayvan bilimi Karıncayiyen
-
karınca belli : sıfat Beli çok ince olan (kimse)
-
atom karınca : isim Hızlı ve çok çalışkan kimse
-
karınca sabrı : Yoğun biçimde gösterilen sabır"Göz nuru dökerek, karınca sabrıyla işleyip şimdi inceliğine eriştirdiği atalar mirası Türkçemiz." - O. V. Kanık
-
karınca kaderince : zarf Karınca kararınca"Bu, karınca kaderince, memleketime az da olsa yararlı olacağımın, olmak için çalışacağımın sevincidir." - F. Otyam
-
karıncaezmez : sıfat Çok merhametli, ince duygulu (kimse), karıncaincitmez
-
karıncaincitmez : sıfat Karıncaezmez
-
karıncasever : isim, hayvan bilimi Karınca yiyerek beslenen ve karınca yuvası çevresinde yaşayan böcek
-
karınca asidi : isim, kimya Formik asit
-
karınca duası : isim, din b. (***) Bereket getirdiğine inanılarak iş yerlerine asılan dua
-
karınca yuvası : isim Karıncaların barındığı yer
-
atlı karınca : isim, hayvan bilimi İri bir tür karınca (Ponera grandis)
-
karıncadan ibret al, yazdan kışı karşılar : "kişi çalışıp kazanabildiği zamanı boş geçirmemeli, çalışamayacağı günler için geçimini sağlayacak varlık edinmelidir" anlamında kullanılan bir söz
-
karıncanın zevali gelince kanatlanır : "kişi durumunun gereklerine aykırı taşkınlıklarda bulunursa artık düşecek demektir" anlamında kullanılan bir söz
-
karıncayı bile ezmemek (veya incitmemek) : çok merhametli, ince duygulu olmak