-
karakol hattı : isim Sınırda bulunan karakolların oluşturduğu hat
-
polis karakolu : isim Güvenliği sağlamakla görevli polislerin görev yaptığı bina"Bana evvel, işi anlamak için polis karakoluna gitmemi tavsiye etti." - R. N. Güntekin
-
karakol gemisi : isim, denizcilik Kara sularında güvenliği sağlamak ve gözcülük yapmak için dolaşan küçük gemi
-
ileri karakol : isim, askerlik Keşif ve gözetleme amacıyla sınıra yakın, en uç noktada bulunan birlik
-
jandarma karakolu : isim, askerlik Güvenliği sağlamakla görevli jandarmanın görev yaptığı bina
-
nizamiye karakolu : isim, askerlik Nizamiye kapısındaki karakol
-
sınır karakolu : isim Sınır bölgesinde görev yapan kolluk gücü
-
karakol gezmek : huzur ve güvenliği sağlamak amacıyla dolaşmak, devriye gezmek"O işleri bu saatte karakolda bulunan küçük memurlar bilmez." - R. H. Karay
-
karakol kurmak : herhangi bir yerde güvenliği sağlamak amacıyla karakol oluşturmak"O işleri bu saatte karakolda bulunan küçük memurlar bilmez." - R. H. Karay
-
karakola düşmek : herhangi bir suç dolayısıyla karakolluk olmak"O işleri bu saatte karakolda bulunan küçük memurlar bilmez." - R. H. Karay