-
sokak kadını : isim Kötü yola düşmüş kadın veya kız, sokak kızı
-
kadın ticareti : isim Kız çocukları ile kadınların gizlice kaçırılarak veya doğrudan para karşılığında satılması"Kadın ticaretinin bu kadar serbestçe yapıldığı bir yer daha bulmak mümkün değildi." - F. F. Tülbentçi
-
bilim kadını : isim Bilim adamı
-
kadıngöbeği : isim Kızartılarak yapılan, ortası çukurca, bir tür yumurtalı hamur tatlısı
-
iş kadını : isim Kazanç sağlamak amacıyla ticaret veya sanayiye yatırım yapan kadın
-
kadınevi : isim Yoksul, mağdur veya başka bir özelliği dolayısıyla muhtaç durumda kalan kadınların geçici olarak barındıkları yer
-
ev kadını : isim Dışarıda herhangi bir işte çalışmayıp kendi ev işlerini gören kadın, ev hanımı
-
kadınbudu : isim Yumurtaya bulanarak yağda kızartılan bir tür pirinçli veya bulgurlu köfte"Yarım dilim ekmeğin üzerine bir kadınbudu koyup getireyim mi?" - S. M. Alus
-
kadındüğmesi : isim, bitki bilimi Süs bitkisi olarak yetiştirilen, düğme biçiminde çiçek açan otsu bir bitki
-
kadınnine : isim Büyükanne
-
kadıntuzluğu : isim, bitki bilimi Sarıçalı
-
ayşekadın : isim, bitki bilimi Kılçıksız, lezzetli bir taze fasulye türü
-
kadın avcısı : isim Kadınları baştan çıkaran erkek
-
kadın başına : zarf Tek başına kadın olarak
-
kadın berberi : isim Kadınların saçını kesen ve saç tuvaleti yapan berber, kuaför
-
kadın hareketi : isim, toplum bilimi Feminizm
-
kadın hastalıkları : isim, tıp (***) Kadın cinsel organlarını ve bunlarla ilgili hastalıkları inceleyen bilim dalı, nisaiye, jinekoloji
-
kadın kadına : zarf Yalnız kadınlar arasında, kadınlar baş başa
-
kadın kadıncık : isim Hanımefendi, terbiyeli, ağırbaşlı kadın
-
kadın terzisi : isim Kadın giysisi diken terzi
-
kadınlar hamamı : isim Kadınlara ayrılan özel hamam
-
bohçacı kadın : isim Gezerek bohça içinde dokuma eşya satan kadın, bohçacı"Bir bohçacı kadın gelmiş, beni sormuş, görmek istemiş." - S. M. Alus
-
genel kadın : isim Fuhşu meslek edinmiş kadın
-
kiralık kadın : isim Para veya başka bir çıkar karşılığında erkeklerle cinsel ilişki kuran kadın, kiralık kız
-
temizlikçi kadın : isim Ev, iş yeri vb. yerlerde ücret karşılığı temizlik işleri yapan kadın
-
yazıcı kadın : isim Gelinlerin yüzünü boyayıp süsleyen kadın
-
hayat kadını : isim Para karşılığında erkeklerin cinsel zevklerine hizmet eden ve bu işi meslek edinen kadın, fahişe, orospu, orta malı, kaldırım çiçeği, kaldırım süpürgesi, kaldırım yosması, sürtük
-
Osmanlı kadını : isim Otoriter kadın
-
salon kadını : isim Kadınlı erkekli özel toplantılara katılan, bu gibi yerlerde nasıl davranılacağını iyi bilen ve durumuyla dikkati çeken kadın"Az zamanda Faika, Üsküdar'ın yoksul mahalle kızından, kendi cinsinde bir salon kadını çıkardı." - F. R. Atay
-
kadının fendi, erkeği yendi : "kadınlar kurnazlıkta erkeklerden üstündürler" anlamında kullanılan bir söz"Yanlarında, kendileriyle ahbaplık edecek dostlar, hizmetlerine koşacak kadınlar veya erkekler görmek isterler." - A. Ş. Hisar
-
kadın olmak : kızlığını yitirmek"Yanlarında, kendileriyle ahbaplık edecek dostlar, hizmetlerine koşacak kadınlar veya erkekler görmek isterler." - A. Ş. Hisar
-
kadının yüzünün karası erkeğin elinin kınası : "yolsuz ilişkiler kadınlar için hoş karşılanmadığı hâlde erkekler bu gibi ilişkilerden övünme payı çıkarırlar" anlamında kullanılan bir söz"Yanlarında, kendileriyle ahbaplık edecek dostlar, hizmetlerine koşacak kadınlar veya erkekler görmek isterler." - A