-
iman tahtası : isim Göğüs kemiği"Sanki onların göğüsleri içindeki kalptir de bizim iman tahtalarımızın altındaki külde pişmiş ferik elması!" - A. Gündüz
-
iman sahibi : sıfat İnanmış, iman etmiş (kimse)
-
iman etmek : Tanrı'ya inanmak
-
iman getirmek : gönül rızasıyla Müslümanlığı kabul etmek
-
imana gelmek : Müslümanlığı kabul etmek
-
imana getirmek : Müslümanlığı kabul ettirmek
-
imanı gevremek : (imanı) çok yorulmak veya sıkıntı çekmek
-
imanı yok : (imanı) acımasız, insafsız
-
imanım : (imanım) "kardeş, arkadaş" anlamında kullanılan bir seslenme sözü
-
imanına kadar : (imanına) ağzına kadar, son kertesine kadar, tıka basa, alabildiğince