-
hiçbir : sıfat Bir addan önce getirilerek o adın bildirdiği varlıktan bir tanesinin bile olmadığını anlatan bir söz"Fakat o bir çift gözü hayalinden, rüyasından hiçbir şey silemedi." - N. Hikmet
-
hiçbiri : zamir Bir teki, biri bile
-
heple hiç ilkesi : isim, felsefe, mantık Tür, cins vb. evrensel bir konu üzerinde ileri sürülen olumlu, olumsuz bir yargının, o tür veya cinsin bütün bireyleri için doğru olması ilkesi
-
hiç yoktan : zarf Hiçbir sebep veya zorunluluk yokken, sebepsiz olarak"İki mahpus baş başa verip konuştuktan sonra hiç yoktan bir kavga çıkardılar, Emine'yi bir iyi dövdüler." - R. H. Karay
-
hiç kimse : zamir Bir kişi bile
-
hiç de : kesinlikle, katiyen"Hapishane yarı tımarhanedir, hiç şaşmayın." - N. F. Kısakürek
-
hiç değil : asla, kesinlikle"Hapishane yarı tımarhanedir, hiç şaşmayın." - N. F. Kısakürek
-
hiç değilse (veya olmazsa) : önemli olmasa bile, başka bir şey olmasa bile"Hapishane yarı tımarhanedir, hiç şaşmayın." - N. F. Kısakürek
-
hiç mi hiç : kesinlikle"Hapishane yarı tımarhanedir, hiç şaşmayın." - N. F. Kısakürek
-
hiç yoktan iyidir : "elde bulunanla yetinmek gerekir" anlamında kullanılan bir söz"Hapishane yarı tımarhanedir, hiç şaşmayın." - N. F. Kısakürek
-
hiçe saymak (veya indirgemek) : önemsememek, önem vermemek"Hapishane yarı tımarhanedir, hiç şaşmayın." - N. F. Kısakürek