Has
anlamı sıfat Arapça ḫāṣṣ 'Has' 1 kelime ve 3 harften oluşmaktadır.
- Fen Bilimleri, Özgü, mahsus; hükümdara özgü olan; katışıksız, en iyi cinsten; saf; iyi nitelikleri kendinde toplamış olan.
- Tarih, Dirlik toprağın en üst dilimini oluşturan topraktır. Bu toprağın yıllık vergi gelirleri 100.000 akçenin üzerindedir . Osmanlı padişahlarına, şehzadelere, Divan-ı Hümayun üyelerine, Beylerbeylerine ve Sancakbeylerine ayrılan, merkezde ya da merkeze yakın yerlerden seçilmiş topraklardır. (Tımar: Beslediği atlı askerlerle savaşa giren beylere vergisini toplamak için ayrılan arazi).
- Sosyal Bilgiler, Hükümdara özgü olan. Osmanlı Devleti'nde yıllık geliri 100.000 akçeyi aşan dirlik. Has, padişah ve yüksek dereceli memurlara verilmekte idi.
- Hukuk, sıkıştırmadan bir yerin içine alma; hareketten menetme; etrafını çevirme; vakfetme
- sıfat Özgü"Her medeniyet kendine has değerleri gerçekleştirerek insanlığın ortak hazinesini zenginleştirir." - C. Meriç
- Katışıksız, en iyi cinsten, saf"Has gümüş."
- Hükümdara özgü olan"Has ahır. Has bahçe."
- İyi nitelikleri kendinde toplamış olan (kimse)
- isim, tarih Başmaklık
Has ile ilgi cümleler (0)
"has" ile ilgili cümle görmek istiyorsan, aşağıdaki "Cüme Ekle" butonuna basarak şansını deneyebilirsin.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller'de has -
kendine has : sıfat Kendine özgü
-
has un : isim Kepeğinden bütünüyle ayrılmış birinci sınıf un
-
has olmak : özgü olmak"Her medeniyet kendine has değerleri gerçekleştirerek insanlığın ortak hazinesini zenginleştirir." - C. Meriç