-
göz hakkı : isim Görüldüğünde imrenilebilecek yiyeceklerden, görenlere verilen pay
-
tuz ekmek hakkı : isim Birinin ekmek yedirip iyilik ettiği kimse üzerindeki manevi hakkı
-
ön alım hakkı : isim, hukuk Üçüncü kişiye satılan bir mülkü bir kimsenin öncelikle satın almasına yetki veren hak, şufa hakkı
-
yumruk hakkı : isim Zorbalıkla elde edilen şey
-
cevap hakkı : isim Bir kimsenin şahsıyla ilgili genellikle basın yayın organlarında çıkan haberlere karşılık olarak düzeltme veya cevap verme hakkı, yanıt hakkı
-
oy hakkı : isim Kişilere tanınan oy verme yetkisi
-
hakkıhıyar : isim, hukuk Seçme hakkı
-
hakkıhuzur : isim Huzur hakkı
-
hakkımüktesep : isim, hukuk Kazanılmış hak
-
hakkısükût : isim, hukuk Sus payı
-
haksever : sıfat Doğru bildiği şeyden ayrılmayan (kimse), hakperest
-
haktanır : sıfat Herkesin hakkını gözeten (kimse), hakşinas
-
emrihak : isim Ölüm
-
ihkakıhak : isim, hukuk Bir hakkı hukuk kurallarına uygun bir biçimde teslim etme
-
hak ediş : isim Bir üretim veya yapım sırasında hak edilmiş durum, para, istihkak
-
hak ihlali : isim, hukuk Bir kimseye kanunlarla belirlenen bazı hakları engelleme, hak kısıtlaması
-
hak kısıtlaması : isim, hukuk Hak ihlali
-
hak kuşu : isim, hayvan bilimi Bataklık baykuşu
-
ayni hak : isim, hukuk Taşınır veya taşınmaz üzerinde doğrudan doğruya egemenlik yetkisi veren ve herkese karşı ileri sürülebilen haklar
-
kazanılmış hak : isim, hukuk Yürürlükte olan hükümlere göre bir kimse yararına sabit olan hak, müktesep hak, hakkımüktesep"Ağlamakla kazanılmış hak, hıçkırıklarımızı dinleyecek kalp yoktur." - A. İlhan
-
müktesep hak : isim, hukuk Kazanılmış hak
-
barut hakkı : isim Mermiyi istenilen uzaklığa atabilmek için gerekli barut gazı basıncını sağlamaya yetecek miktarda barut
-
buluş hakkı : isim Bir buluşun veya o buluşun kullanma hakkının bir kimseye ait olduğunu gösteren belgeye karşılık kazanılan hak
-
geçiş hakkı : isim Geçiş üstünlüğü
-
geçit hakkı : isim, hukuk Bir tarla, bağ bahçe vb. üzerinden ana yola, evine veya tarlasına gidebilmesi için komşu mal sahibine doğan yararlanma hakkı
-
gösterme hakkı : isim, hukuk Sinema, tiyatro, konser vb. görsel sanatlarda telif hakkı
-
huzur hakkı : isim Belli bir konuyu görüşmek için toplanan bir kurulun üyelerine ödenen para, hakkıhuzur
-
iltica hakkı : isim, hukuk Sığınma hakkı
-
intifa hakkı : isim, hukuk Başkasına ait bir maldan yararlanma, başkasına ait bir malı kullanma hakkı
-
irtifak hakkı : isim, hukuk Başkasının arsa, yol, bahçe vb. taşınmaz malından belirli bir yolda yararlanma hakkı
-
isim hakkı : isim, ticaret Bir ticarethanenin veya malın adını kullanma karşılığında talep edilen hak, patent hakkı
-
kabotaj hakkı : isim, hukuk Türk kara sularında, Türkiye'deki akarsu ve göllerde gemi bulundurma, bunlarla gidiş geliş ve taşıma yapma hakkı"Limanlarımızda kabotaj hakkı tamamıyla Türklere geçmiştir." - E. İ. Benice
-
konuşmama hakkı : isim, hukuk Adli makamlarca suçluya tanınan ifade vermeme hakkı
-
kul hakkı : isim İnsanların birbirlerine geçen emekleri, hakları
-
makas hakkı : isim Makas payı
-
ölme hakkı : isim İyileşme olasılığı olmayan hastaların veya yaşamını kendi başına sürdüremeyecek ölçüde sakat olan kimselerin yaşamını sona erdirme hakkı, ötanazi
-
özlük hakkı : isim, hukuk Genel memur statüsü içinde kişinin, kanunların öngördüğü biçim ve koşullarla kazandığı her türlü hakkı
-
patent hakkı : isim, ticaret İsim hakkı
-
rücu hakkı : isim, hukuk Bir kimsenin alacaklısına ödediği şeyi diğer birinden istemeye hakkı olması durumu"Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır." - Anayasa
-
rüçhan hakkı : isim, hukuk Yasal olarak tanınan öncelik hakkı
-
sarraflık hakkı : isim Sarrafın altın bozma, değiştirme vb. işler için üstelik olarak aldığı para, baş, sarrafiye
-
seçilme hakkı : isim Herhangi bir seçimde seçilebilme hakkı
-
seçme hakkı : isim, hukuk Bir sözleşme ile belirlenen ödeme biçimi yerine bir diğerini koyabilme yetkisi, muhayyerlik, hakkıhıyar
-
sığınma hakkı : isim, hukuk Genellikle bir cezai kovuşturma ve mahkûmiyetten kurtulmak amacıyla yabancı bir ülkeye kaçma veya yabancı ülkedeyken geri verilmemeyi isteme, iltica hakkı
-
susma hakkı : isim, hukuk Bir soruşturma sırasında sanığın, ceza yönünden aleyhine sonuç doğuracak sorulara cevap vermeme hakkı
-
sükût hakkı : isim, hukuk Sus payı
-
şufa hakkı : isim, hukuk Ön alım hakkı
-
takdir hakkı : isim, hukuk Kanunun belirlediği durumlarda yargıca tanınan değerlendirme serbestliği, takdir yetkisi
-
telif hakkı : isim, hukuk Bir fikir veya sanat eserini yaratan kişinin, bu eserden doğan haklarının hepsi, telif, yazar hakkı, röyalti
-
veto hakkı : isim, hukuk Belli bir alanda yetki sahibinin öneri veya kararı reddetme hakkı"Cumhurbaşkanına veto hakkı ve başkumandanlık salahiyeti verilmesi hususunda..." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
yanıt hakkı : isim Cevap hakkı
-
yasama hakkı : isim, hukuk Yasama gücü
-
yazar hakkı : isim, hukuk Telif hakkı
-
hasta hakları : isim Sağlık hizmeti verilirken temel insan haklarının güvenceye alınmasını, insan onuru ve bütünlüğünün korunmasını amaçlayan haklar
-
hak deyince akan sular durur : "bir anlaşmazlıkta adalet, tarafsızlık, hakkaniyet devreye girdiğinde kimsenin söyleyecek sözü kalmaz" anlamında kullanılan bir söz"Haktan ayrılmamalı."
-
hak etmek : bir emek karşılığı hakkı olan şeyi elde etmek, hak kazanmak"Haktan ayrılmamalı."
-
hak kazanmak : emeğin karşılığını alabilecek duruma gelmek"Haktan ayrılmamalı."
-
hak vermek : birinin düşüncesini, davasını, iddiasını doğru bulmak"Haktan ayrılmamalı."
-
hak (veya hakkını) yemek : başkalarının hakkını vermemek"Haktan ayrılmamalı."
-
hak yerini bulur (veya yerde kalmaz) : "haksızlık er geç ortaya çıkar" anlamında kullanılan bir söz"Haktan ayrılmamalı."
-
hakkı geçmek : birinin payından başkası almış olmak"Haktan ayrılmamalı."
-
hakkı için : kutsal şeyleri anlatan kelimelerden sonra getirilerek ant içmek için söylenen bir söz"Haktan ayrılmamalı."
-
hakkı olmak : payı, alacağı, hissesi olmak"Haktan ayrılmamalı."
-
hakkı ödenmemek : birinin iyiliklerine, emeklerine karşılık olarak ne yapılsa az olmak"Haktan ayrılmamalı."
-
hakkı var : "doğru düşünüyor, doğru söylüyor, doğru davranıyor" anlamında kullanılan bir söz"Haktan ayrılmamalı."
-
hakkından gelmek : zor bir işi başarı ile sona erdirmek"Haktan ayrılmamalı."
-
hakkını aramak : hakkı olduğuna inandığı şeyi elde etmeye çalışmak"Haktan ayrılmamalı."
-
hakkını helal etmek : hakkını, emeğini bağışlamak"Haktan ayrılmamalı."
-
hakkını vermek : gereğini bütün olarak yerine getirmek"Haktan ayrılmamalı."