-
sıra gecesi : isim Güneydoğu Anadolu'da genellikle kış gecelerinde her hafta bir kişinin evinde olmak üzere yapılan sazlı sözlü eğlence
-
gece gösterimi : isim Gece yapılan sinema veya tiyatro gösterisi, suare
-
gece kuşu : isim Geceleri gezmeyi seven kimse
-
gece mavisi : isim Koyu mavi
-
gece öğretimi : isim Yükseköğretim kurumlarında gece yapılan öğretim
-
yarı gece : isim Gecenin ortası"Yarı gece oldu, o hâlâ gelmedi."
-
gece yarısı : isim Güneşin batması ile doğması arasındaki sürenin ortası"Gece yarısını geçmiş olmasına rağmen, hiç olmazsa, arkadaşım pekâlâ beni bekleyebilirdi." - K. Bilbaşar
-
gecekondu : isim İmar ve yapı kanunlarına aykırı olarak başkalarına veya kamuya ait arazi veya arsalar üzerinde toprak sahibinin bilgisi ve rızası olmaksızın acele yapılmış konut, kondu"Gecekondunun ışıkları yanıyor ve her şey yolunda görünüyordu." - O. Aysu
-
gecesefası : isim, bitki bilimi Akşamsefası
-
gece bekçisi : isim Geceleyin iş yerlerini veya kuruluşları bekleyen kimse, ases"Yanından geçerken gece bekçisi düdüğünü öttürdü." - Y. Atılgan
-
gece hayatı : isim Gece eğlenceleri
-
gece işçiliği : isim Geceleyin yapılan hırsızlık
-
gece kıyafeti : isim Genellikle özel gecelerde giyilen, gösterişli, göz alıcı bayan giysisi, tuvalet, abiye
-
gece körlüğü : isim, tıp (***) Beslenmede A vitamini yetersizliğinden ortaya çıkan bir hastalık belirtisi, tavukkarası
-
gece kulübü : isim Geceleri açık olan, dans etmek, müzik dinlemek ve gösteri izlemek için gidilen eğlence yeri"Gece kulübü binanın ta en dibindeydi, merdivenlerle iniliyordu." - Ç. Altan
-
gece uçuşu : isim, askerlik Askerî amaçla uçakların geceleyin yaptığı uçuş
-
gece yanığı : isim Uçuk gibi birdenbire oluşan kabarcıklı deri döküntüsü
-
gece yatısı : isim Geceyi bir yerde konuk olarak geçirme"Artık Ruhsar'la gelir, gece yatısına kalırız." - A. İlhan
-
gece yayı : isim, gök bilimi Güneşin gök küresinde bir gün boyunca çizdiği çemberin ufuk altında kalan parçası
-
gecenin körü : isim Gecenin ilerlemiş saati
-
ateş gecesi : isim Hristiyanlarda 24 Haziran'a rastlayan Yahya Yortusu'nun, meydanlarda ateş yakılıp bu ateşin üstünden atlanarak ve çevresinde oynanarak kutlanan bir önceki gecesi
-
Berat Gecesi : özel, isim Hz. Muhammed'e peygamberliğin bildirildiği şaban ayının on beşinci gecesi
-
cuma gecesi : isim Dinî açıdan ayrı bir önemi olan, perşembeyi cumaya bağlayan gece
-
donanma gecesi : isim Bayramlarda, sevinçli günlerde bayrak, ışık kullanılarak, havai fişek atılarak yapılan şenlik, donanma, donanma şenliği"Onun bu donanma gecesine katılışının bir tek sebebi var." - Y. Z. Ortaç
-
Kadir Gecesi : özel, isim Kur'an indirilmeye başlandığı için kutsal sayılan ramazan ayının yirmi yedinci gecesi
-
kandil gecesi : isim Müslümanlarca kutsal sayılan ve kutlanan Berat, Miraç, Regaip ve Kadir geceleri, kandil
-
kına gecesi : isim Düğünden önceki gece kızın evinde gelinin parmaklarına kına yakılırken yapılan eğlence
-
Miraç Gecesi : özel, isim Hz. Muhammed'in göğe çıktığına inanılan recep ayının yirmi yedinci gecesi
-
Regaip Gecesi : özel, isim Hz. Muhammed'in ana rahmine düştüğü kabul edilen recep ayının ilk cuma gecesi
-
gece gözü, kör gözü : geceleyin iyi iş yapılamayacağını anlatan bir söz"Kel Hasan kumpanyası o gece bir komedi dram oynuyordu." - O. C. Kaygılı
-
gece işi, körler işi : gece yapılan işin verimli olamayacağını anlatan bir söz"Kel Hasan kumpanyası o gece bir komedi dram oynuyordu." - O. C. Kaygılı
-
gece silahlı, gündüz külahlı : "kimseye sezdirmeden kötü işler yapan kimse" anlamında kullanılan bir söz"Kel Hasan kumpanyası o gece bir komedi dram oynuyordu." - O. C. Kaygılı
-
geceler gebedir : "her sabah yeni olaylarla karşılaşırız" anlamında kullanılan bir söz"Kel Hasan kumpanyası o gece bir komedi dram oynuyordu." - O. C. Kaygılı
-
geceyi (veya gecesini) gündüze (veya gündüzüne) katmak : aralıksız, gece gündüz çalışmak, büyük çaba göstermek"Kel Hasan kumpanyası o gece bir komedi dram oynuyordu." - O. C. Kaygılı