-
bir ayak evvel : zarf Bir an önce"Yanımızdan bir ayak evvel kaçmak için içinden yanıyordu." - H. E. Adıvar
-
bir gün evvel : zarf Bir an önce, olabildiği kadar çabuk
-
aklıevvel : sıfat Akıllı geçinen"Hey, aklıevvel kadın! Nasıl bir yemin ettirmek niyetindesin bize?" - N. Hikmet
-
evvelallah : zarf Evelallah
-
evvelemirde : zarf Öncelikle, ilk önce, her şeyden önce"Şunu evvelemirde doktoruna götürün, muayene etsin." - A. Gündüz
-
cemaziyelevvel : isim Ay takviminin beşinci ayı, büyük tövbe ayı
-
kânunuevvel : isim Aralık
-
rebiyülevvel : isim Ay takviminin üçüncü ayı, büyük mevlit ayı
-
teşrinievvel : isim Ekim
-
evvel ahir : zarf Önünde sonunda
-
evvel bahar : isim İlkbahar"Yollar evvel bahar gibiydi, aldanıp oyalandık." - R. H. Karay
-
bir an evvel : zarf Bir an önce"Bir an evvel toplanalım ki işler yürümeye başlasın." - A. Kulin
-
evvel zaman içinde, kalbur saman içinde : "çok zaman önce" anlamında bir tekerleme"Emeklilik maaşına ne oldu? Üç aylığını, on, on beş gün evvel almadın mı?" - N. F. Kısakürek