-
hanım evladı : isim Nazlı büyütülmüş, çıtkırıldım kimse"Hanım evladını tepemize tebelleş eden kendisidir." - A. İlhan
-
bel evladı : isim Bir kimsenin öz çocuğu
-
üvey evlat : isim Karı kocanın her birine göre öbürünün ayrı bir eşinden dünyaya gelmiş olan evlat, üvey çocuk"Baban savaşta öldü, sizlere üvey evlat dedirtmemek için tekrar evlenmedim ben." - A. Kulin
-
insan evladı : isim İyi insan, iyi kimse
-
âdem evladı : isim İnsan
-
evlat acısı : isim Çocuğu ölen kişinin duyduğu üzüntü, ciğer acısı, ciğer yarası
-
emeksiz evlat : isim Üvey evlat
-
manevi evlat : isim, hukuk Bir kişinin kanunlara göre evlat edindiği kimse
-
evlat edinmek : yasayla belirtilmiş şartlar içinde bir kimseyi evlat olarak nüfusuna geçirmek"Zengin adamlarda evlat muhabbeti daha fazla mı oluyor?" - R. H. Karay
-
evladı ben doğurdum ama gönlünü ben doğurmadım : "bir kimse evladına emredip birçok şey yaptırır ancak onun gönlüne hükmedemez" anlamında kullanılan bir söz"Zengin adamlarda evlat muhabbeti daha fazla mı oluyor?" - R. H. Karay
-
evladın var mı derdin var : "çocuklarının sıkıntıları, hastalıkları ana baba için sürekli derttir" anlamında kullanılan bir söz"Zengin adamlarda evlat muhabbeti daha fazla mı oluyor?" - R. H. Karay