-
yereşeği : isim, hayvan bilimi Makaslı böcek
-
eşekkulağı : isim, bitki bilimi Karakafes
-
uzuneşek : isim Eğilmiş ve biri ötekinin arkasına tutunmuş birkaç kişinin üzerinden atlanılarak oynanan bir oyun
-
eşek kafalı : sıfat Kalın kafalı, anlayışsız, kavrayışsız (kimse)
-
yaban eşeği : isim, hayvan bilimi Atgillerden, Hazar Denizi dolaylarında yaşayan, eşeğe çok benzeyen yaban hayvanı (Equus onager)
-
eşekbaşı : isim Yetkisi önemsenmeyen, gücünü gerektiği gibi göstermeyen kimse"Sen necisin? Eşekbaşı mısın bu sınıfta?" - R. Ilgaz
-
ocakeşeği : isim Ocakta odunları dayayarak çatmaya yarayan üç ayaklı demir araç
-
eşek cenneti : isim Öbür dünya
-
eşek davası : isim, matematik Bir dik üçgende hipotenüsün karesinin dik kenarların kareleri toplamına eşit olduğunu kanıtlayan teorem
-
eşekoğlueşek : isim Kurnaz, işini bilen, düzenbaz, açıkgöz, uyanık kimse
-
eşeksırtı : isim Beşikörtüsü
-
eşek arısı : isim, hayvan bilimi Zar kanatlılar takımından, zehirli iğnesi olan bir tür iri yaban arısı (Vespa crabro)
-
eşek dikeni : isim, bitki bilimi Kenger
-
eşek hıyarı : isim, bitki bilimi İt hıyarı
-
eşek inadı : isim Söylediğinden veya yaptığından dönmeme, çok direnme
-
eşek marulu : isim, bitki bilimi Yabani marul
-
eşek maydanozu : isim, bitki bilimi Maydanozgillerden iki yıllık otsu bir bitki (Anthriscus silvestris)
-
eşek otu : isim, bitki bilimi Evliya otu
-
eşek sıpası : isim Sövgü bildiren bir söz
-
eşek şakası : isim Başka birine yapılan ağır şaka
-
şeddeli eşek : isim Çok kaba ve yeteneksiz kimse
-
marsıvan eşeği : isim, hayvan bilimi Gayet iyi cins eşek, marsıvan ayısı
-
eşek at olmaz, ciğer et olmaz : "soysuz kişi soylu olmaz, bayağı şey üstün nitelik kazanmaz" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt
-
eşek bile bir düştüğü yere bir daha düşmez : "aptal kişi bile başına gelen felaketten ders alır, o felakete yol açan şeylerden kendisini korur" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt
-
eşek çamura çökerse sahibinden gayretlisi olmaz : "bir kimsenin işi bozulduğunda, durumunu düzeltmek için en büyük çabayı kendisinin göstermesi gerekir" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt
-
eşek derisi gibi : derisi çok kalın"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt
-
eşek eşeği ödünç kaşır : "çıkarcı, başkasına yardım ederken ileride onun da kendisine yardım edeceğini düşünür" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt
-
eşek gibi : kaba, düşüncesiz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt
-
eşek kadar : büyük, iri, aşırı derecede gelişmiş"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt
-
eşek hoşaftan ne anlar (suyunu içer, tanesini bırakır) : "bilgisiz, görgüsüz kimse ince, güzel şeylerin zevkine varamaz, değerini ölçemez" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt
-
eşek kocamakla tavla başı olmaz : "anlayışsız kişi ne kadar yaşlanırsa yaşlansın baş olacak bir olgunluğa ulaşamaz" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt
-
eşek kulağı kesilmekle küheylan olmaz : "aslında niteliksiz olan bir şeye ne yapılsa değişmez" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt
-
eşek kuyruğu gibi ne uzar ne kısalır : durumunda, çalışmasında hiçbir gelişme görülmeyen kimseler için kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt
-
eşek sudan gelinceye kadar dövmek : adamakıllı dövmek"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt
-
eşeğe altın semer vursalar yine eşektir : "insanlık değerinden yoksun kişi, kılık kıyafetle, makam ve mevkiyle değer kazanmaz" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt
-
eşeğe cilve yap demişler, çifte atmış : "kaba ve ahmak kişinin hoşa gitsin diye söylediği sözler ve yaptığı işler, kaba ve incitici olur" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt
-
eşeğe gücü yetmeyip semerini dövmek : güçlü birine kızıp da ondan alamadığı hıncını çevresindekilerden çıkarmak"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt
-
eşeği dama çıkaran yine kendi indirir : "yanlış yapan kimse, yanlışı yine kendisi düzeltir" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt
-
eşeği sahibinin dediği yere bağla da varsın kurt yesin : "sana emanet edilen bir işi sahibinin isteğine uygun olarak yap, kötü bir sonuç ortaya çıkarsa sen sorumlu olmazsın" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt
-
eşeği yoldan çıkaran sıpanın oynaması : "çocuklarının düzensiz davranışı, anne babayı rahatsız eder" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt
-
eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek (veya koymak) : bir şeyi birinin aklına getirmek"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt
-
eşeğin kuyruğu gibi : her zaman aynı durumda kalan, hiç değişikliğe uğramayan"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt
-
eşeğin kuyruğunu kalabalıkta kesme; kimi uzun der, kimi kısa : "kimseyi ilgilendirmeyen işleri kendi kendine karar verip yapmalısın" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt
-
eşeğin ölümü köpeğe ziyafettir (veya düğündür) : "bir kişinin uğradığı zarar kimi zaman bir başkası için çıkar kaynağı olur" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt
-
eşeğini sağlam kazığa bağlamak : işini güven altına almak"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt
-
eşekten düşmüşe (veya düşmüş karpuza) dönmek : çok şaşırmak, donup kalmak"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt