- istemek
-i İstek duymak, arzulamak"İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi." - P. Safa
- özlemek
-i Bir kimseyi veya bir şeyi görmeyi, kavuşmayı istemek, göreceği gelmek"Bütün özlediğim eserlerle bir kütüphane yapabilsem artık yapılacak bir iş kalmayacak." - A. Haşim
- arzulamak
-i İstek duymak, özlemek, istemek"O hâl geri gider ve tekrar gelmesi nefsin arzuladığı bir şey olur." - N. F. Kısakürek
- hasretini çekmek
birini çok özlemek"Hasretimden deli olacak hâle geldim." - N. Hikmet
- müteessir olmak
üzülmek"Hatta çirkin yaradılışından bile / O kadar müteessir değildi" - O. V. Kanık
- hislenmek
nsz Duygulanmak
- görmek için can atmak, istemek, can atmak, yanıp tutuşmak, çok istemek