- çekme
isim Çekmek işi"Siyah kehribar tespihini çekmeye başladı." - C. Uçuk
- anahtar
isim Kilidi açıp kapamak için kullanılan araç, açar, açkı, miftah, dil"Belinde uzun gümüş halkalarla asılı gümüş anahtarları vardı." - F. R. Atay
- İngiliz anahtarı
isim, teknik Somunları gevşetmeye veya sıkıştırmaya yarayan ve çeneleri paralel olarak açılıp kapanan kıskaç
- bükme
isim Bükmek işi
- bükmek
-i Sertçe çevirmek, kıvırmak"Bu kez onu sürmeden olduğu yerde büküp altına aldı." - S. Birsel
- bükülme
isim Bükülmek işi
- burkmak
-i Bir şeyi burar gibi ekseni etrafında döndürmek"Birinin kolunu burkmak."
- burkulma
isim Burkulmak işi"İçimde bir burkulma olmasına rağmen bu cevap beni sevindirdi." - K. Bilbaşar
- burmak
-i Bir şeyi iki ucundan tutup ekseni etrafında ters yönlere çevirerek bükmek"Bazı sıkı zamanlarda öyle olur ki sırtımdan çıkan gömleği elimde burup sıktığım zaman, tekneden çıkmış çamaşır gibi zırıl zırıl su akar." - R. N. Güntekin
- burma
isim Burmak işi"Ani bir diş ağrısı gibi, manevi bir sancı ruhumu burmaya başladı." - H. C. Yalçın
- burku
- burum
- ayrılış acısı
- burkutarak koparmak
- burkutma
- burkutmak
- burkutuş
- vida somunu anahtarı
- zorla çevirip burmak
- çekme, bükme, asılma, burkma, İngiliz anahtarı, kurbağacık, ayarlı pense