- almak
-i Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak"Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı." - N. Cumalı
- yapmak
-i Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek"Her görevi ayrım gözetmeden aynı titizlikle yapmak başarının sırrıdır." - Ç. Altan
- çıkarmak
-den Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak
- intikam almak
öç almak"Bunun intikamını şimdi, tek gözüyle biteviye kuş peşinde dolaşarak çıkarıyordu." - R. H. Karay
- öç almak
- hınç almak
- hınç çıkarmak
- yapmak. wreak vengeance hınç çıkarmak
- öfke salmak, hırs salmak
- öç almak. wreak damage hasar yapmak.