- harman savurmak
tahılı samandan ayırmak için dövülmüşünü rüzgâra karşı savurmak
- atkı
isim Soğuğa karşı omuzlara, başa, sırta veya boyna alınan örtü, bürgü"Belinde ince bir ceylan postu, sırtında ağaç liflerinden örülmüş kaba bir atkı vardı." - A. H. Müftüoğlu
- ayıklamak
-i Bir şeyin içinden, işe yaramayan, gereksiz veya istenmeyen taneleri ayırıp çıkarmak, temizlemek"Döndüğümde karımın mezarını dolduran otları, baldıranları kendi elimle ayıkladım." - A. Gündüz
- ayırmak
-i, -e Bölmek"Elmayı dörde ayırmak."
- elemek
-i Elek yardımıyla ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak, elekten geçirmek"Eledim eledim höllük eledim / Aynalı beşikte bebek beledim" - Halk türküsü
- uçmak
nsz Kuş, kanatlı böcek vb. hareketli kanatları yardımıyla havada düşmeden durmak, havada yol almak"Biraz havalanıp bir başka kayaya kadar uçtu." - S. F. Abasıyanık
- yaba
isim Harman savurmakta kullanılan, çatal biçiminde, tahtadan tarım aracı
- inceleyip ayıklamak
- harman savurma küreği
- kanatlarını çırpmak
- rüzgâr ile dağıtmak
- buğdayı savurup tanelerini ayırmak
- harman savurma. winnowing machine harman savurma makinası.
- harman savurmak, tahıl savurmak, harman savurma, yaba, atkı