- kıvrılmak
nsz Eğrilip bükülmek
- oynamak
nsz Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak"Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor." - H. R. Gürpınar
- kımıldamak
nsz Yerinde hafifçe hareketlenmek"Güneş kuru bir kütük ateşi gibi kımıldayan al alevler arasında gurup ediyordu." - A. H. Müftüoğlu
- kıpırdaşmak
nsz Kımıldamak, kıpır kıpır etmek"Gözlerimin önünde hayaller kıpırdaştı." - R. Enis
- sallanmamak
- kıpır kıpır oynamak
- yerinde rahat durmamak
- kıpır kıpır oynatmak, kıpırdatmak, kıpırdaşmak
- sivrisinek larvası veya kurdu.
- çabuk olmak. wiggler kıpırdak çocuk