- vızıldamak
nsz "Vız" diye ses çıkarmak"Apansızın havada bir şey vızıldadı." - Halikarnas Balıkçısı
- cızırdamak
nsz "Cızır" diye ses çıkarmak, cızıldamak
- cızırtı
isim Cızırdama sırasında çıkan sesin adı, cızıltı"Döşeme, suyun cızırtılarla soğuttuğu ağır bir taş gibi buğu içindeydi." - Y. N. Nayır
- cızırdatmak
-i Cızırdamasına yol açmak, cızıldatmak
- bir çırpıda tamamlamak
- vızlatmak
- vızıltı etmek
- vızıltı, vın diye gitmek, vınlamak, vızıldamak
- yıldırım gibi hızlı olma.