- şikâyet
isim Hoşnutsuzluk belirten söz veya yazı, sızlanma, sızıltı, yakınma (II), yakıntı"Vali ne yapsa hâkim onu imzalar ve hiçbir şikâyet mevzusu duyulmazmış." - A. Ş. Hisar
- zırıltı
isim Zırıldama sırasında çıkan sesin adı
- sızlamak
nsz Hafifçe ağrımak"Kafa kemiklerine varıncaya kadar her yanı sızlıyordu." - N. Cumalı
- inlemek
nsz Acı, üzüntü belirten kesik sesler çıkarmak, inildemek"O, inledikçe benim de yüreğim sızlıyor, sıkıntıdan damarlarımı saran yağ eriyor." - E. İ. Benice
- yakınmak
nsz Kına, yakı vb.ni vücudun bir yerine sürmek, koymak"Kına yakınmak."
- ağlamak
nsz Üzüntü, acı, sevinç, pişmanlık vb.nin etkisiyle gözyaşı dökmek"Annemi ölmüş gördüm rüyamda / Ağlayarak uyanmışım" - O. V. Kanık
- inleme
isim İnlemek işi"Pansiyonun kağşamış tahta merdiveni ağır bir vücudun adımları altında inlemeye başladı." - H. R. Gürpınar
- sızlanmak
nsz Kendine yapılan bir haksızlığı, kendisini tedirgin eden bir durumu, çare bulması veya sadece sıkıntısına ortak olması için karşısındakine anlatmak, yakınmak, şikâyet etmek, şekva etmek, tazallüm etmek"Yandaki evin gelini geceleri sabahlara kadar, sabahtan da akşama kadar sızlanıyordu." - A. Kutlu
- sızlanış
isim Sızlanma işi
- mırıldanmak
nsz Alçak sesle kendi kendine bir şeyler söylemek"Bastonunu yanağına dayayıp bir şeyler mırıldandı." - L. Tekin
- sızlanma
isim Sızlanmak işi, yakınmak, şikâyet, şekva, tazallüm"Sonra karısının, para yetiştiremiyorum diye sızlanmasını hatırladı." - M. Ş. Esendal
- inilti
isim İnleme sırasında çıkan sesin adı"Yavaş yavaş kendine gelen anne, ızdıraplı iniltileri arasında itiraz ediyordu." - P. Safa
- mızmızlanmak
nsz Mızmızca davranışlarda bulunmak, mızmızlık etmek"Yemekten sonra fena hâlde mızmızlanıyor, uyumamak için kendini zor tutuyordu." - S. F. Abasıyanık
- inleyiş
isim İnleme işi
- mızmız
sıfat Her şeyde kusur bulan, hiçbir şeyden memnun olmayan"Kız bizden büyük olmalıydı; mızmız, zayıf, silik bir şeydi." - E. Işınsu
- zırıldamak
nsz Durmaksızın söylenerek hoşnutsuzluğunu açığa vurmak"Herif yine zırıldayıp duruyor."
- ağlar gibi yapmak
- ağlasama sesi
- ağlasamak
- halinden şikayet etmek
- ağlamsıyarak. whin'y ağlamsık
- haykırmak, ciyak ciyak ötmek, bağırmak, sızlanmak, zırıldamak, dırdır etmek, zırlamak, ciyaklama, çığlık, zırıltı
- lüzumsuz yere halinden şikayet. whin'ingly sızlanarak
- mızmız.