- ısıtmak
-i Sıcak duruma getirmek"Her gün birkaç ev kadını orada çalı çırpıyla su ısıtıp çamaşırını yıkıyor." - A. Erhat
- ısınmak
nsz Sıcak duruma gelmek"Havalar ısınınca bizim ahbaplar ayaklandılar." - B. Felek
- kurcalamak
-i Ellemek, karıştırarak bakmak"Radyoyu kurcalayıp iyice bozdu."