- sebepsiz
sıfat Sebebi olmayan, nedensiz"Bu sebepsiz ağrılar gibi onun her şeyi asabi mizacının belirtisi idi." - T. Buğra
- gelişigüzel
sıfat Herhangi bir, baştan savma, rastgele, lalettayin"Anayasayı rafa kaldırarak keyfî, gelişigüzel sınırlar çizmeye kalkışmak, bu yaygaraları koparanların başlıca özelliğidir." - N. Cumalı
- hafifmeşrep
sıfat Davranışları, içinde bulunduğu toplumun ahlak anlayışına uymayan (kadın), hafif yollu
- ahlaksız
sıfat Ahlak kurallarına uymayan
- acımasız
sıfat Acıma duygusu olmayan, katı yürekli, merhametsiz"Leylâ Erbil'deki acımasız eleştirelliği yalın çizgilerle dışa vurmuştu." - S. İleri
- nedensiz
sıfat Nedeni olmayan, sebepsiz"Sürekli tetikte duruş hâlimiz psişik bir görünüm arz ediyorsa herhâlde nedensiz değil." - A. Ağaoğlu
- fingirdek
sıfat Aşırı derecede oynak ve kırıtkan, cilveli (kadın)
- kötü niyetli
- ahlaksız kimse
- ahlâksızlık düşkünü
- aklına eseni yapan
- avare dolaşan
- kendini ahlâksızlığa vermek
- önünü arkasını düşünmeyen
- şehvet düşkünü
- şehvet düşkünü kimse
- değişken, kaprisli, oyunbaz, kontrolsüz, vahşi, mantıksız, nedensiz
- fâsıkça
- kayıt altına girmeyen kimse
- sebepsiz yere. wantonness şehvet.
- zevk veya sefahat düşkünü
- çok gelişmek. wantonly şehvetle