- görüş
isim Görme işi
- ziyaret
isim Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme"Haftada iki gece ziyaretine giderdik." - H. F. Ozansoy
- ziyaret etmek
birini görmeye gitmek"Haftada iki gece ziyaretine giderdik." - H. F. Ozansoy
- sohbet
isim Dostça, arkadaşça konuşarak hoş bir vakit geçirme, söyleşi, yârenlik, hasbihâl"Biraz evvelki sükûtu şimdi hararetli bir sohbet takip ediyordu." - H. C. Yalçın
- çene çalmak
gevezelik etmek"Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu." - H. E. Adıvar
- görmek
-i Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek
- yoklamak
-i Dokunarak incelemek"Hem kendimi hem etrafımda gördüğüm eşyayı elimle yokladım." - R. H. Karay
- gezmek
nsz Hava alma, hoş vakit geçirme vb. amaçlarla bir yere gitmek, seyran etmek"Tek başına buralarda gezdiği hâlde aradığını bulamıyordu." - O. C. Kaygılı
- bulunmak
nsz Bulma işine konu olmak"Yerde para bulundu."
- vizite
isim Hekimin hastanedeki hastaları dolaşıp yoklaması
- musallat olmak
birini sürekli rahatsız etmek, birine sataşmak, peşini hiç bırakmamak
- çektirmek
nsz Çekme işini yaptırmak"Karıcığım, seninle şöyle yan yana bir resim çektirelim." - P. Safa
- ziyaret etmek, görmeye gitmek, teftiş etmek, resmî ziyarete gitmek,
- doktorun hastaya gitmesi
- gömrüşmeye gitmek
- görüşmeye gitme
- resmi ziyarette bulunmak
- ziyaret edilebilir