- şiddetli
sıfat Etkisi çok olan, zorlu"Bir aralık rahmetli babam şiddetli bir romatizmaya tutulmuştu." - F. R. Atay
- sert
sıfat Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı"Sert tahta."
- kuvvetli
sıfat Gücü çok olan, zorlu, şiddetli"Güneşin en yüksek, rüzgârın en kuvvetli olduğu an kavga azıyor." - H. E. Adıvar
- aşırı
sıfat Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın"Ticaret az gelişmiş toplumlarda aşırı bir gelişme gösterir." - O. Rifat
- güçlü
sıfat Gücü olan, kuvvetli, yavuz"Kalın gövdeli, güçlü bir ihtiyardı." - A. Kutlu
- berbat
sıfat Kötü"Eskisinden daha berbat, iyileşmek ne gezer." - M. A. Ersoy
- zorlu
sıfat Güçlü, kuvvetli, şiddetli"Zorlu bir yağmur."
- azgın
sıfat Azmış olan, azılı"Bakışları insanlıktan çıkmış, sanki karşımda ürkmüş, azgın bir hayvan var." - A. Ümit
- yaman
sıfat Güç, etki veya beceri bakımından alışılmışın üzerinde olan (kimse)"Sen yaman bir inkılapçı olacaksın Yıldız." - A. Gündüz
- azılı
sıfat Gözü bir şeyden yılmayan, azgın"Kahveci hem kulampara hem de azılı bir katil olarak şöhretli biri olduğundan bu mekâna ayak basan pek olmuyordu." - Y. Atılgan
- saldırgan
sıfat Başkasına saldıran, yapısında saldırma özelliği olan (devlet, kimse, hayvan), agresif, mütecaviz"Bu saldırgan angutlar, kuru gürültüden başka bir şey değildir." - S. Birsel
- zorba
sıfat Gücüne güvenerek hükmü altında bulunanlara söz hakkı ve davranış özgürlüğü tanımayan (kimse), müstebit, mütegallibe, despot, diktatör
- vahşice
zarf Vahşi bir biçimde, vahşicesine, vahşiyane
- göz alan
- zorla yapılan
- cebirli
- cebren ölüm. violently şiddetle
- fena. violent death kaza sonucu ölüm
- sert, şiddetli, zorlu, acı veren, can yakan, şiddet yüzünden olan
- vahşice.