- ırzına geçmek
zor kullanarak bir kimseyi cinsel zevkine alet etmek, tecavüz etmek"Bekçiye mahalle, ırzını, namusunu, malını, canını tereddütsüz teslim edebilirdi." - S. Ayverdi
- karşı gelmek
başkaldırmak"Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor." - H. E. Adıvar
- bozmak
-i Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek"Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor."
- tecavüz etmek
başkasının hakkına el uzatmak"Çekler bir Alman tecavüzü karşısında mutlaka silaha sarılacaklardır." - Y. K. Karaosmanoğlu
- çiğnemek
-i Ağza alınan bir şeyi dişler arasında ezmek, öğütmek"Gözlerine uyku denilen şey girmiyor, çiğnediği lokma boğazından inmiyor." - H. R. Gürpınar
- ihlâl etmek
Hukuk, Zarar vermek; zedelemek; dokunmak; hakkını zedelemek; çiğnemek; bozmak
- kutsallığını bozmak
- bozmak, çiğnemek, uymamak, saygısızlık etmek, tecavüz etmek, göğmek, ırzına geçmek
- hürmetsizlik etmek
- tion ihlâl