- yapmak
-i Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek"Her görevi ayrım gözetmeden aynı titizlikle yapmak başarının sırrıdır." - Ç. Altan
- etmek
nsz Bir işi yapmak"Şemsi, sıra düştükçe emlak komisyonculuğu ediyordu." - H. Taner
- işemek
nsz İdrar torbasında biriken sidiği dışarı atmak, çiş yapmak
- çiş yapmak
- idrar çıkarmak
- işemek, idrara çıkmak
- küçük aptes yapmak
- küçük aptes yapmak urina'tion işeme.