- sonradan görme
sıfat Sonradan görmüş"Hayri'nin attığı temeller üzerine ancak bir sonradan görme türedi evi kurulabilirdi." - M. Ş. Esendal
- türedi
sıfat Kendisinden umulmayan bir biçimde sivrilmiş ve hakkı olmayan bir duruma gelmiş (kimse), yerden bitme, zıpçıktı"Görgülü rolüne çıkmış zekâsız bir türediye benzeyecek." - R. H. Karay
- hacıağa
isim Gereksiz, yersiz para harcayan taşralı zengin
- zıpçıktı
isim Görgüsüz, fırsatçı kimse"Bu kadar milyon nasıl olur da bu eğlenceler zıpçıktısına milyonlar yağdırır?" - F. R. Atay
- Yakın zamanda servetine kavuşmuş olan, ve bu yüzden zengin yetiştirilmiş kişilerin inceliğine sahip olmaz olarak algılanan kişi.
- türedi zengin
- yeni zengin
- birden zengin olan kimse
- türedi, sonradan görme, yeni zengin
- zıpçıktı.