- hatta
bağlaç Bile, hem de"Bunlar çok sağlam hatta en sağlam devlet eshamından sayılır." - E. E. Talu
- kadar
edat Ölçüsünde, derecesinde"Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar da genç işidir." - S. F. Abasıyanık
- değin
edat Dek"Her ikisi de şimdiye değin kabakulak geçirmemiş olduklarından, uzak durmaları gerekiyordu kardeşimden." - E. Şafak
- dek
edat Bir işin, bir durumun sona erdiği zaman veya yer, kadar, değin"Bir iki adım atıp yanıma dek geliyor." - Z. Selimoğlu
- -e kadar
- e kadar
- -e kadar, -e dek, - inceye kadar
- e dek
- e değin