- derdini dökmek
derdini, sıkıntılarını ayrıntılı olarak anlatmak, dile getirmek"Göz göz oldu yüreğim, gözlerinin derdinden" - Halk türküsü
- boşaltmak
-i Boş duruma getirmek"Bu durum, ister istemez evi doldurup boşaltanlarda da kısıntı yapmamızı gerektiriyordu." - A. Ağaoğlu
- indirmek
-i Yüksekten, sarp ve kötü yerden veya yukarıdan aşağıya inmesini sağlamak"Zeynep'i o sel yatağından, yağdan kıl çeker gibi indirdi." - Y. Kemal
- açılmak
nsz Açma işine konu olmak"Kasabada bir çırçır fabrikası açılmış." - A. Ümit
- yükunu kaldırmak
- yükünü boşaltmak
- eldeki malı satarak elden çıkarmak.