- yabancı
sıfat Başka bir milletten olan, başka devlet uyruğunda olan (kimse), bigâne, ecnebi"Bu toprak bizimdir, içinde yabancının işi yok." - R. E. Ünaydın
- belirsiz
sıfat Belirli olmayan, belgisiz, gayrimuayyen, vuzuhsuz"Şimdi galiba belirsiz bir yerde bir esere çalışıyor." - N. F. Kısakürek
- adsız
sıfat Adı olmayan, isimsiz
- değişken
sıfat Değişme özelliği gösteren, çok değişen, değişebilir, kararsız, değişici, mütehavvil"Dekor, hayatın sahneleri kadar değişken olmalıydı." - A. Ağaoğlu
- bilinmeyen
sıfat, matematik Değeri belli olmayan, bilinmedik (nicelik), bilinmez, meçhul"Cebirde bilinmeyenler x, y, z harfleriyle gösterilir."
- meçhul
sıfat Bilinmeyen, bilinmedik"Artık demir almak günü gelmişse zamandan / Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan" - Y. K. Beyatlı
- bilinmez
sıfat, matematik Bilinmeyen
- tanınmayan
- meçhul kimse
- bilinmeyen, meçhul, tanınmayan
- yabancı. Unknown Soldier Meçhul Asker.