- uygunsuz
sıfat Uymayan, yakışık almayan, yaraşmayan, münasebetsiz, namünasip"Onca yıl hapis yattık, uygunsuz, güdümsüz bir işini görmedim." - A. Ümit
- elverişsiz
sıfat Uygun olmayan, uygun gelmeyen"En elverişsiz noktada idi ama ister istemez döndü." - T. Buğra
- sağlıksız
sıfat Sağlık durumu iyi olmayan, sağlığı bozuk, sıhhatsiz
- yetersiz
sıfat Gerekli bilgi ve yeteneği olmayan, yeterliği olmayan, kifayetsiz, ehliyetsiz
- ehliyetsiz
sıfat Yetersiz
- uymaz
sıfat Aykırı, başka türlü, mugayir
- uygun olmayan
- işe yaramaz
- kuvvetten düşürmek
- ehliyetsizleştirmek
- intibak etmez
- uygun olmayan, elverişsiz, uygunsuz, uymaz, elverişsiz hale getirmek
- zayıflatmak. unfit for service iş görecek halde olmayan.