- yok etmek
ortadan kaldırmak, ifna etmek, izale etmek
- geri almak
verdiğini almak"Amerikan barın gerisinden işaret eden barmen seslendi." - N. Cumalı
- almak
-i Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak"Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı." - N. Cumalı
- çözmek
-i Düğümlü, bağlı veya sarılı bir şeyi açmak
- bozmak
-i Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek"Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor."
- açmak
-i Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek"Kapıyı açıp içeri giriyorum." - A. Ağaoğlu
- gevşetmek
-i Sertlik ve gerginliğini bozmak
- iptal etmek
kullanıştan kaldırmak
- geri alma
Parlamento (TBMM), TBMM Başkanlığına verilen tasarı, teklif, tezkere ve önergelerin; bu metinlerin sahibi olan hükümet, milletvekili, siyasi parti grubu veya esas komisyon tarafından tek yönlü olarak hukuken sona erdirilmesidir.
- sökmek
-i Bir şeyi bulunduğu yerden kuvvet kullanarak veya gevşeterek çıkarmak, çekip ayırmak"Bu çoban öyle güçlü görünüyor ki şu yandaki ağacı kavrasa dibinden söker götürür." - Y. Kemal
- düğmelerini çözmek
- mahvetmek. undo the harm that has been done yapılan zaran telâfi etmek. What' done can't be undone Olan oldu. leave nothing undone yapılmamış hiç bir şey bırak- mamak.
- çözmek, açmak, mahvetmek, yok etmek