- çekmek
-i, -e Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek"Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı." - R. N. Güntekin
- asılmak
nsz, -e Asma işi yapılmak veya asma işine konu olmak"Yan yana asılmış aynı boyda tablolar gördük." - B. R. Eyuboğlu
- titremek
nsz Küçük ve hızlı salınım hareketleri yapmak"Geçtiği yollarda, incecik ellerine, kahır görmüş köylülerin nasırlı elleri sarıldı, ninelerin dua ile titreyen dudakları dokundu." - H. S. Tanrıöver
- seğirmek
nsz Genellikle vücudun bir yerinde deri ile birlikte derinin hemen altındaki kaslar hafifçe oynamak"Üç dört gün oluyor, sol gözümün alt kapağı seğiriyordu." - B. Felek
- tık
isim İnce ve küçük bir nesne ile sert bir yere vurulduğunda çıkan ses
- seğirme
isim Seğirmek işi
- birdenbire kapıp çekmek
- kapıp çekme
- çekip koparma
- aniden kıpırdatmak, aniden kıpırdamak, seğirmek, aniden çekmek, asılmak, seğirme, kıpırtı, ani çekiş
- bir kasın gayri ihtiyari oynaması
- seğirme.