- dönüş
isim Dönme işi"Dönüş yolunda radyoyu açtık." - E. Şafak
- dönme
isim Dönmek işi"Dönmeyi kararlaştırmış da olsa bir aksilik, mutlaka bir aksilik, benim saadetime engel olacaktı." - T. Buğra
- devir
isim Kendine özgü bir özellik taşıyan zaman parçası"Bana sorarsanız devrimiz nasihat devri olmaktan çıktı." - B. Felek
- döndürme
isim Döndürmek işi, irca, tahvil"Sohbeti o yana döndürmeye çalıştım." - A. Kabaklı
- kıvrım
isim Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat, büklüm"Elinde sımsıkı tutmakta olduğu perdenin kıvrımlarını bıraktı, köşeye çekildi." - N. Hikmet
- dönemeç
isim Bir yolun yön değiştirdiği yer, viraj"Saffet Bey ilk dönemeci döner dönmez, yamağın eline cep saatimi tutuşturup şiddetli emir verdim." - A. Gündüz
- dönemeç, dönge
- dönüş yeri. turning point dönüm noktası.
- yoldan sapma veya çıkma