- ele almak
bir şey üzerinde çalışmaya başlamak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba
- tedavi etmek
ilaçla iyileştirmek, sağaltmak"Doktorlar hastaları tedavi için perhiz verir, bıçak, ilaç kullanırlar." - M. Kaplan
- bakmak
-e Bakışı bir şey üzerine çevirmek"Zamanla nasıl değişiyor insan / Hangi resmime baksam ben değilim" - C. S. Tarancı
- davranmak
nsz Bir kimseye veya bir şeye karşı belli tavır takınmak"Hiç gerekmezken dönüyor ve onu yeni görmüş gibi davranıyor." - T. Buğra
- düşünmek
-i Aklından geçirmek, göz önüne getirmek"Ben şimdi o güzel çehreden başka / Ne bir yüz düşünür ne hatırlarım" - N. H. Onan
- saymak
-i Bir şeyin kaç tane olduğunu anlamak için bunları birer birer elden veya gözden geçirmek, sayısını bulmak"Nara sormuşlar: -Tanelerin kaç tane? Yiyenler saysın bana ne- demiş." - B. R. Eyuboğlu
- görmek
-i Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek
- vermek
-i, -e Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek"Okumadığım zaman tavukların bahçesindeyim, yemlerini ben veririm." - Ö. Seyfettin
- parlatmak
-i Bir yüzeyi düzgün ve parlak duruma getirmek, parlamasını sağlamak"Derdini anlayan birini bulmak sevinci küçük gözlerini parlatmıştı." - H. E. Adıvar
- işlemek
-i Bir şeye emek vererek onu daha elverişli bir duruma getirmek
- zevk
isim Hoşa giden veya çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu, haz"İçtik bu nadir içkiyi yıllarca kanmadık / Bir böyle zevke tek bir ömür yetmiyor yazık" - Y. K. Beyatlı
- muamele etmek
davranmak"Bana karşı olan muamelesini beğenmedim."
- ziyafet
isim Eğlenmek veya bir olayı kutlamak amacıyla birçok kimsenin bir araya gelerek yedikleri yemek, şölen, toy (II)"Padişahın bu ziyafetlere bazen cesim saltanat kayıkları ile de geldiği olurdu." - A. H. Çelebi
- iyileştirmek
-i İyileşmesini sağlamak, sağlığına kavuşturmak, tedavi etmek
- tahlil etmek
çözümlemek"Biz yine sırasıyla bu seyahatlerin tahliline geçerek mühim noktalara işaret etmeye çalışalım." - A. H. Çelebi
- ikram
isim Konuğu ağırlama
- ikram etmek
konuğu bir şeyle ağırlamak, konuğa bir şey sunmak
- ziyafet vermek
- ziyafet çekmek
- muamele etmek, davranmak, ele almak, düşünmek, saymak, görmek,
- anlaşma koşullarını görüşmek
- işlemden geçirmek
- konu etmek
- zevk veren şey