- meydana çıkmak
ortaya çıkmak, görünmek"Yüz binlerce asker sokakları, meydanları, kırları dolduruyordu." - Ö. Seyfettin
- meydana gelmek
olmak, oluşmak"Yüz binlerce asker sokakları, meydanları, kırları dolduruyordu." - Ö. Seyfettin
- olmak
nsz Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak"En şiddetli münakaşa, kumpanyanın ismi için oldu." - S. F. Abasıyanık
- vaki olmak
vuku bulmak, gerçekleşmek
- sızmak
-den İnce aralıklardan veya gözeneklerden az miktarda ve belli olmadan yavaş yavaş akmak, çıkmak"Cam kenarlarından sızacak esintiyle hasta olacağından korkar." - S. Birsel
- duyulmak
nsz Duyma işine konu olmak"Arada bir küçük dalgaların kâh gülüştükleri, kâh ağlaştıkları duyulur." - A. Ş. Hisar
- terlemek
nsz Ter çıkarmak, ter dökmek
- vuku bulmak
olmak, meydana gelmek
- şüyu bulmak
herkes tarafından duyulmak, yayılmak
- nefes vermek
- beden veya bitki gözeneklerinden dışarı çıkmak
- ortaya çıkmak, bilinmek, olmak, vuku bulmak
- sızmak.