- bozmak
-i Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek"Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor."
- günah işlemek
günah sayılan davranışta bulunmak"Bunu yapan günün birinde er geç bu günahın kefaretini ödeyecektir." - H. Taner
- çiğnemek
-i Ağza alınan bir şeyi dişler arasında ezmek, öğütmek"Gözlerine uyku denilen şey girmiyor, çiğnediği lokma boğazından inmiyor." - H. R. Gürpınar
- ihlâl etmek
Hukuk, Zarar vermek; zedelemek; dokunmak; hakkını zedelemek; çiğnemek; bozmak
- uymamak
- aksine hareket etmek
- hududunu aşmak
- kanuna itaatsizlik etmek