- orospu
isim Hayat kadını
- serseri
sıfat Belli bir işi ve yeri olmayan, başıboş (kimse), hayta"Hayran Baba'yı bir serseriyle birlikte demirlemişlerdi." - F. R. Atay
- aylak
sıfat İşsiz, boş gezen, avare (kimse)"Develer daylak / Sevenler aylak / Sen kimin yârisin / Her yanın oynak" - Halk türküsü
- berduş
isim Başıboş, serseri kimse"Serseriler, berduşlar, kopuklar başlarını masalara dayayarak sabahlar burada." - S. Birsel
- çiğnemek
-i Ağza alınan bir şeyi dişler arasında ezmek, öğütmek"Gözlerine uyku denilen şey girmiyor, çiğnediği lokma boğazından inmiyor." - H. R. Gürpınar
- sürtmek
-i, -e Bir şeyi bastırarak diğer bir şeyin üzerinden geçirmek"Cemal ellerini hızlı hızlı birbirine sürttü." - S. F. Abasıyanık
- avare
sıfat İşsiz, işsiz güçsüz, başıboş, aylak"Daha ne kadar sürdürebilecekti bu avare yaşamını?" - A. Kulin
- serserilik etmek
- ağır adımlarla yürümek
- ayak altında çiğnemek
- taban tepmek
- avare gezme
- serserice dolaşmak
- uzun yaya gezintisi
- ağır adım ve sesi
- derbeder ve serseri kimse
- kötü veya insafsızca muamele etmek. on the tramp yerden yere dolaşmakta
- serseri, avare, rap rap sesi, uzun yürüyüş, orospu, ağır adımlarla yürümek, yürüyüp geçmek, çiğnemek
- serserilik etmekte
- serserilik etmekte.
- yaya olarak yolculuk etmek