- tost
isim İçine peynir, sucuk vb. konularak özel makinesiyle gevretilip kızartılmış ekmek
- kadeh kaldırmak
herhangi birini veya bir şeyi onurlandırmak için içmeden önce kadehleri yukarı kaldırmak"Hemen meyhaneciye kadeh getirmesini söyledi." - Halikarnas Balıkçısı
- yanmak
nsz Birleşiminde karbon bulunan maddeler, ısı ve ışık yayarak kül durumuna geçip yok olmak"Yanan ormanların yerine yeni orman yetiştirilir." - Anayasa
- kızarmak
nsz Kırmızı veya ona yakın bir renk almak"Nihat, yüzü kızarmış, alçak sesle söylendi." - P. Safa
- kızartmak
-i Kızarmasına neden olmak"Güneş domatesleri kızarttı."
- ısıtmak
-i Sıcak duruma getirmek"Her gün birkaç ev kadını orada çalı çırpıyla su ısıtıp çamaşırını yıkıyor." - A. Erhat
- şerefe
isim Minarenin gövdesini çepeçevre dolaşan, korkuluklu, ezan okunan yer"İstanbul'un kandilleri bile yanmayan şerefelerinde eski ışıkları arar." - R. E. Ünaydın
- şerefe kadeh kaldırmak
- kadeh kaldırma
- ekmek kızartmak
- kızarmış ekmek, sağlığına içme, kutlama, tebrik etme, sağlığına içilen kimse, kızartmak, ısıtmak, sağlığına içmek
- kızartılmış ekmek
- sıhhatine içilen kimse
- sıhhatine içme
- sıhhatine içmek
- çok ısınmak