- çevirmek
-i Bir şeyin yönünü değiştirmek"Nefes nefese koşan anneme, başını çevirmeden cevap verdi." - Y. Z. Ortaç
- dolamak
-i, -e İplik, şerit, tel vb. nesneleri bir şeyin üzerine döndürerek sarmak"İpleri sedirlerin bacaklarına doladılar." - L. Tekin
- burmak
-i Bir şeyi iki ucundan tutup ekseni etrafında ters yönlere çevirerek bükmek"Bazı sıkı zamanlarda öyle olur ki sırtımdan çıkan gömleği elimde burup sıktığım zaman, tekneden çıkmış çamaşır gibi zırıl zırıl su akar." - R. N. Güntekin