- kene
isim, hayvan bilimi Koyun, köpek, at vb. hayvanların veya insanların derisinde asalak olarak yaşayan, bulaşıcı hastalıklara neden olan böceklerin genel adı, sakırga
- kredi
isim, ekonomi Borç ödemede güvenilir olma durumu"Piyasada kredisi var."
- an
isim Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası, lahza, dakika"Zira göçebelerin hayatı her an yardımlaşmalarını gerektirir." - C. Meriç
- an
isim İki tarla arasındaki sınır
- an
isim Zihin"An bulanıklığı. An yorgunluğu."
- im
isim İşaret
- işaret
isim Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im"Noktalama işaretleri."
- kontrol etmek
denetlemek
- dakika
isim Bir saatlik zamanın altmışta biri"Burada, kırk beş dakika kadar, elleri daima kelepçeli, bir koltukta bekleyiş veya bekletiliş." - N. F. Kısakürek
- itibar
isim Saygınlık"Benim bir kuru itibardan başka neyim var bu dünyada kaybedecek?" - N. Cumalı
- kılıf
isim Bir şeyi korumak için kendi biçimine göre, çoğunlukla yumuşak bir nesneden yapılmış özel kap"Bütün vücudu sanki ziftten bir kılıf içine tıkılmış gibi idi." - Y. K. Karaosmanoğlu
- azarlamak
-i Kırıcı ve sert söz söylemek, paylamak, tekdir etmek
- işaretlemek
-i Bir şeye işaret koymak, bir şeyi işaretle belirtmek"Gazetesini muhtelif renkli kalemlerle işaretlermiş ve itinayla saklarmış." - A. Ş. Hisar
- tıkırtı
isim Tıkırdayan bir şeyin çıkardığı sesin adı"Ansızın arkasında bir tıkırtı duydu." - Ö. Seyfettin
- sakırga
isim Kene
- saniye
isim Bir dakikanın altmışta biri olan zaman birimi"Bir iki saniye tereddütle gözlerinin içine baktım, dudaklarımı büktüm." - E. İ. Benice
- tıklamak
-i Bir yere hafifçe vurarak "tık" sesi çıkarmak"Girmeden önce kapıyı tıkladı."
- tıkırdamak
nsz "Tıkır tıkır" ses çıkarmak, tıkırtı yapmak"Kapının yavaşça tıkırdadığını işitiyorlar." - E. M. Karakurt
- tıkırtı, tiktak, ``doğru'' işareti
- işaretlerle hesap tutmak
- işaretleyerek saymak
- saat tıklaması
- tıkırında götürmek
- çetele çekmek