- gözdağı
isim Sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, yıldırma, tehdit"Küfürlerin arasında duyduğu sözlerden, bu gözdağının sabahki olayla ilintili olduğunu anlar gibiydi." - A. Kulin
- korku
isim Bir tehlike veya tehlike düşüncesi karşısında duyulan kaygı, üzüntü"Yarı çocuk kalbimde korku, kapıya yaklaştıkça büyüyor." - Y. Z. Ortaç
- risk
isim Zarara uğrama tehlikesi, riziko"Böyle bir riske neden atılsınlar ki?" - A. Ümit
- korkutma
isim Korkutmak işi"Eskicilerin, çocukları iğneli fıçıya attıkları gibi bir korkutma biçimiyle şartlanmıştık." - A. Boysan
- tehdit
isim Gözdağı"Bütün memurlar bu tehditlere gülüp geçiyorlardı." - T. Halman
- tehlike
isim Büyük zarar veya yok olmaya yol açabilecek durum, muhatara"Görülüyor ki atom harbi tehlikesi şimdiden tesirini göstermeye başlamıştır." - N. Hikmet
- tehdit edilmek
- tehdit, gözdağı, tehlike işareti, tehlike