- sallanmak
nsz Bağlı bulunduğu yerde gevşek duruma gelip yerinden oynamak, kımıldamak"Dişi sallanıyor."
- sendelemek
nsz Dengesi bozularak düşecek gibi olmak, adımlarını şaşırmak"İkimiz de birbirine sarılmış sarhoşlar gibi bir sağa bir sola sendeliyorduk." - Halikarnas Balıkçısı
- bocalamak
nsz Gemi rüzgâra karşı gidemeyerek sürüklenmek
- tahterevalli
isim İki ucuna birer kişi oturup karşılıklı olarak havada yükselip inerek eğlenmeyi sağlayan, ortasından bir yere dayalı tahta veya metal araç, çöğüncek"Küçükken tahterevalliye binmişsinizdir." - N. Hikmet
- kararsız olmak
- kararsız olmak.
- sendeleyerek yürümek
- düşecek gibi olmak, sallanmak, sendelemek
- düşmek üzere olmak sallanmak