- tangırdamak
nsz Madenî şeyler kuru ve gürültülü ses çıkarmak
- pırazvana
isim Kılıç, bıçak vb. saplı şeylerin sap içinde kalan bölümü
- tangırtı
isim Madenî şeylerin çıkardığı kuru ve gürültülü sesin adı"Aşağıdan çöpçülerin sesleri, boşaltılan varillerin tangırtısı, motorun homurtusu yükselirdi." - E. Şafak
- madeni ses
- berazban
- madeni ses çıkarmak
- acı tat veya koku
- bir çeşit su yosunu.
- bıçağın sapa giren kuyruğu
- keskin koku, keskin tat
- keskin çeşni
- keskin çeşni.
- pırazvana.
- tangırtı.