- takım
isim Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman
- ele almak
bir şey üzerinde çalışmaya başlamak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba
- donanım
isim, denizcilik Bir gemi direğine, bir yelkene veya başka bir parçaya bağlı bulunan halat ve makara vb. manevra araçları
- donatım
isim Donatma, teçhiz
- saldırmak
-e Bir kimseye veya bir şeye karşı saldırı yöneltmek, zarar verici bir davranışta bulunmak, hücum etmek"Bugün şu dakikada onlar hâlâ düşmana saldırıyorlardı." - H. C. Yalçın
- uğraşmak
-le Bir iş üzerinde sürekli çalışmak"Muhacir kümeleri arasında, ekmek dağıtmakla uğraşan yaşlıca bir adama seslendi." - P. Safa
- makara
isim Üzerine iplik, tel, şerit vb. sarılan, kenarları çıkıntılı, ekseni boyunca delik silindir, bobin
- başlamak
Görünmek"Kasabanın kenar mahallelerinden sonra bir mezarlık başlardı." - S. F. Abasıyanık
- öldürmek
-i Bir canlının hayatına son vermek"Beni öldürmek için birisi fazla bile / Ancak onun elinden çıkar böyle haile" - F. N. Çamlıbel
- tutmak
-i Elde bulundurmak, ele almak"Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu." - Ö. Seyfettin
- başarmak
-i Bir işi istenilen bir biçimde bitirmek, muvaffak olmak"Birçok şeyi unutabilmeyi istediğim çok zamanlarım oldu ama bunu bir türlü başaramadım." - A. Ağaoğlu
- cihaz
isim Aygıt, alet, takım
- tutma
isim Tutmak işi"Daha çatal ve bıçağı tutmasına eli yatmamıştı, ikide bir düşürürdü." - R. H. Karay
- donatma
isim Donatmak işi, teçhiz
- becermek
-i Güç görünen bir iş veya duruma çözüm bulmak, üstesinden gelmek"Birinin yardım etmesi gerek. Tek başına beceremezsin." - A. Ümit
- palanga
isim Bir halatla makaralardan oluşturulan, ağır cisimleri kaldırmaya, sağa sola döndürmeye yarayan düzenek
- donatı
isim, askerlik Teçhizat
- zapt etmek
zorla almak
- çaresine bakmak
gerekeni yapmak, çözüm yolu aramak"Teklif ettiği çare ise şiddetli ve semereli bir tedbir olmaktan çok uzaktı." - N. F. Kısakürek
- altetmek
- üstesinden gelmek
- zapt etme
- Amerikan futbolunda belirli yerde oynayan iki oyuncudan her biri
- Amerikan futbolunda topu taşıyan hasmı tutup durdurmak
- hakkından gelmek. tackling halat takımı.
- halat takımı
- halat takımı, takım, donatı, marke etmek, uğraşmak, çaresine bakmak, üstesinden gelmek, topu kapmak, ayağından almak, yakalamak, saldırmak