- kapamak
-i Bir açıklığı örtmek için bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek"Hasan, yıldırımla vurulmuş gibi hemen kapıyı kapadı, kaçtı." - H. E. Adıvar
- kapatmak
-i Bir malı değerinden aşağı bir karşılıkla elde etmek"Evvelki hafta mühendis İlhami Bey'le karısı çok güzel bir bambu takımı kapattılar." - H. Taner
- söndürmek
-i Ateş ve ışığın yanmasına, aydınlatmasına son vermek"Parmağının ucuna kadar gelen alevi yere atıyor, terliğiyle basarak söndürüyor." - P. Safa
- kapatmak, söndürmek