- hışırdamak
nsz Kâğıt, kumaş, kuru yaprak vb. nesneler birbirlerine sürtünürken, buruşturulurken "hışır" diye ses çıkarmak"Sırtı pul pul ışıldayan bir yılan hışırdayarak kumun üstünden akıp geçti." - N. Hikmet
- cazip
sıfat Alımlı"Gizli bir musikinin vezniyle dalgalanan ipekli maddeler gibi cazip, yumuşak ve tatlı idi." - P. Safa
- vınlamak
nsz Dönerken veya düz bir doğrultuda hızla hareket ederken "vın" diye ses çıkarmak"Bir kurşun vınlayarak başımın üzerinden geçti gitti." - T. Dursun K
- hışırtı
isim İnce cisimler hışırdarken çıkan sesin adı"Ama koyu yeşil tafta eteğin hışırtısı her yanı sarıyor, uğultu gibi büyüdükçe büyüyor." - A. Ağaoğlu
- fışırtı
isim Fışırdama sırasında çıkan sesin adı
- Basketbol, Hiçbir yere değmeyen şutun fileden geçişinde çıkardığı ses.
- ing
- ing.
- havada hareket ederken ıslık gibi ses çıkarmak
- homoseksüel kimse
- ıslık sesi çıkarmak, hışırdamak, hışırtı, gösterişli, pahalı