- rapor
isim Herhangi bir işte, bir konuda yapılan inceleme, araştırma sonucunu, düşünceleri veya tespit edilenleri bildiren yazı, yazanak"Baştakilere, bir kere daha uyarmak için zehir zemberek bir rapor gönderdi." - E. C. Güney
- kesif
sıfat Yoğun"Karanlık, karın beyazlığıyla karışınca daha kesif, elle tutulur gibi bir şey oluyor." - N. Hikmet
- ölçüm
isim Ölçme işi
- yoklama
isim Yoklamak işi, kontrol"Müdür sıkı bir kasket yoklaması yapıyor, kapıdan kuş uçurtmuyordu." - R. Ilgaz
- araştırma
isim Araştırmak işi, araştırı, istikşaf, taharri, tetkik
- ölçme
isim Ölçmek işi
- teftiş
isim Denetleme"Bizde on beş yıldır teftiş görmemiş daireler var." - M. Ş. Esendal
- teftiş etmek
denetlemek"Bizde on beş yıldır teftiş görmemiş daireler var." - M. Ş. Esendal
- bakmak
-e Bakışı bir şey üzerine çevirmek"Zamanla nasıl değişiyor insan / Hangi resmime baksam ben değilim" - C. S. Tarancı
- düşünmek
-i Aklından geçirmek, göz önüne getirmek"Ben şimdi o güzel çehreden başka / Ne bir yüz düşünür ne hatırlarım" - N. H. Onan
- araştırmak
-i Birini veya bir şeyi bulmak için bir yeri gözden geçirmek"Odayı iyice araştırdım ama aradığımı bulamadım."
- muayene etmek
bir kimsenin hasta olup olmadığını veya hastalığının nerede olduğunu araştırmak"Doktor muayenesine gitmek için aldığı her randevunun ardından korkudan iştahı kesiliyordu." - S. Erez
- mütalaa etmek
okumak"Mütalaada önüne biyoloji kitabını açmış, iki satır okuyor, beş satır dalga geçiyordu." - Ç. Altan
- yoklamak
-i Dokunarak incelemek"Hem kendimi hem etrafımda gördüğüm eşyayı elimle yokladım." - R. H. Karay
- muayene
isim, tıp (***) Bir kimsenin hasta olup olmadığını veya hastalığın ne olduğunu araştırma, sağlık muayenesi"Doktor muayenesine gitmek için aldığı her randevunun ardından korkudan iştahı kesiliyordu." - S. Erez
- ölçmek
-i En, boy, hacim, süre gibi nicelikleri kendi cinslerinden seçilmiş bir birimle karşılaştırıp kaç birim geldiklerini belirtmek"Dükkânda arşınla kumaş ölçmekle ömür çürütemeyeceğimi söyledim." - N. Cumalı
- inceleme
isim İncelemek işi, tetkik"Bu sorunun sistematik incelemesini yapmak bana düşmez." - A. Boysan
- denetlemek
-i Bir işin doğru ve usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığını incelemek, murakabe etmek, teftiş etmek, kontrol etmek"Kullanılacak tüm malzemeleri denetleyip her gelişmeden anında haberdar edilmek istiyordu." - E. Şafak
- incelemek
-i Bir işi veya bir şeyi ele alıp özelliklerini, ayrıntılarını inceden inceye, özenli bir biçimde anlamaya, öğrenmeye çalışmak, tetkik etmek"Ne kitap okur ne de başkalarının düşüncesini inceler." - S. Birsel
- tetkik
isim İnceleme"Galata lokantalarının yemekleri üzerine tetkikler yapmaya başlamış." - A. Rasim
- soruşturma
isim Soruşturmak işi"Böyle anketler, soruşturmalar bende her zaman bir güvensizlik yaratmıştır." - B. Necatigil
- mütalaa
isim Etüt"Mütalaada önüne biyoloji kitabını açmış, iki satır okuyor, beş satır dalga geçiyordu." - Ç. Altan
- mesaha
isim Yüz ölçümü
- mülâhaza
Hukuk, düşünce; görüş
- anket
isim Sormaca"Öteden beri zaman zaman yapılagelen bu anketler ne güzel anketlerdir!" - B. Necatigil
- sormaca
isim Herhangi bir konuyla ilgili durum ve tutumu belirlemek için düzenlenmiş ayrıntılı ve kapsamlı soru dizisi, anket
- Reklamcılık, Yüz yüze görüşme, telefon, posta veya bunlardan birkaçı ile anket formu doldurularak yapılan bir bilgi toplama yöntemidir.
- yüzölçümü
- haritasını çıkarmak
- mesaha memuru
- mülâhaza etmek
- yoklama yapmak
- bakmak, incelemek, dikkatle göz gezdirmek,
- dikkatle her şeye göz gezdirmek
- genel bakış
- gümrük müfettişi
- gümrük müfettişi.
- harita veya plan yapma.
- mesaha etmek. surveyor mesahacı