- teslim
isim Bir şeyi sahibine verme
- teslim etmek
bir şeyi sahibine vermek
- teslim olmak
üstün bir güç karşısında mücadeleden vazgeçip yenilgiyi kabul etmek
- boyun eğmek
isteyerek veya istemeyerek uymak, katlanmak"Ellerini bu defa boynuna sıkıştırdığı beyaz peçeteye sildi." - A. İlhan
- ümidini kesmek
umudunu kesmek"Büyük bir ümit, sevinç ve heyecan içinde şu mektubu yazdım." - A. Gündüz
- kendini bırakmak
kendine özen göstermemek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan
- vermek
-i, -e Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek"Okumadığım zaman tavukların bahçesindeyim, yemlerini ben veririm." - Ö. Seyfettin
- vazgeçmek
-den Kendi hakkı saydığı bir şeyi artık istemez olmak
- bırakmak
-i Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak
- terk
isim Bırakma, ayrılma
- bırakma
isim Bırakmak işi
- iade
isim Alınmış bir şeyi geri verme"Sekiz buçuk altını iade için eline mühim bir para geçmesi lazımdı." - R. H. Karay
- vazgeçme
isim Vazgeçmek durumu"Ama adam kızdan vazgeçmeye pek niyetli görünmedi." - A. Ümit
- teslimiyet
isim Teslim olma, kendini verme, boyun eğme"Bu iki kadın da tabii bir teslimiyetle öteki canlı mahlukun şahsiyeti karşısında sönmüşlerdi." - H. E. Adıvar
- vere
isim, tarih Bir kalenin veya tahkim edilmiş bir yerin teslimi
- yenik düşmek
yenilmek, mağlup olmak
- terketmek
- feragat etmek
- bιrakmak vazgeçmek
- teslim olma
- haklarından feragat etmek
- feragat. surrender value sigorta poliçesi iptal edildiği takdirde poliçe sahibine verilecek para miktarı. unconditional surrender kayıtsız şartsız teslim.
- herhangi bir duygu ve fikrin esiri olmak
- teslim etmek veya olmak
- teslim feragat
- teslim olmak, teslim etmek, hakkından vazgeçmek, feragat etmek, teslim, vazgeçme, feragat