- sanı
isim Sanma durumu veya sonucu, zan, zehap"Söylediklerimiz, yazdıklarımız, hayatın birtakım konulara bölünmüş olduğu sanısını sürdürüp yalanı berkitmekten başka neye yarar?" - N. Ataç
- varsayım
isim Deneylerle henüz yeter derecede doğrulanmamış ancak doğrulanacağı umulan teorik düşünce, faraziye, hipotez"Hüdai, Bayram'ın avurtları çökmüş solgun yüzüne bakarak bir varsayım yapmıştı." - A. Kulin
- kıyas
isim Bir tutma, denk sayma
- zan
isim Sanı"Kapıyorum zannıyla kilitlemişim, diyordu." - M. C. Kuntay
- tahmin
isim Yaklaşık olarak değerlendirme, oranlama
- hipotez
isim Varsayım
- faraziye
isim Varsayım"Böyle bir ihtimale hayal ve faraziyede bile tahammülümüz yok." - N. F. Kısakürek
- farazi
sıfat Varsayımsal
- ipotez
- farazi.
- farazi. suppos'itive tahmini
- faraziye. suppositional tahmin kabilinden
- varsayım, tahmin