- kontrol etmek
denetlemek
- idare etmek
yönetmek, çekip çevirmek"Bu zat, propagandayı tertip ve idareye memur imiş." - Atatürk
- teftiş etmek
denetlemek"Bizde on beş yıldır teftiş görmemiş daireler var." - M. Ş. Esendal
- bakmak
-e Bakışı bir şey üzerine çevirmek"Zamanla nasıl değişiyor insan / Hangi resmime baksam ben değilim" - C. S. Tarancı
- gözetmek
-i Korumak, bakmak, özen göstermek, himaye etmek"Büyük kardeşler küçükleri gözetir."
- yönetmek
-i Bir kurum veya kuruluşun yasalara, kurallara ve belli şartlara uygun biçimde işlemesini sağlamak, idare etmek, tedvir etmek
- aldırmak
nsz Alma işini yaptırmak"Söyledim, söyledim, bir urgan aldıramadım." - N. Cumalı
- nezaret
isim Bakma, gözetme, gözetim
- murakabe
isim Denetleme"Onun tatlı sert murakabesi, konağın her ferdince kabul edilmiş." - S. Ayverdi
- denetlemek
-i Bir işin doğru ve usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığını incelemek, murakabe etmek, teftiş etmek, kontrol etmek"Kullanılacak tüm malzemeleri denetleyip her gelişmeden anında haberdar edilmek istiyordu." - E. Şafak
- nezaret etmek
denetlemek, bakmak
- denetleyici
- denetimsel
- nezaret etmek, denetlemek
- teftiş edici